Nehirden denize özgür Filistin! – Utku ŞAHİN

Emperyalist saldırganlığın kirli elleri bir türlü temizlenmiyor. NATO projesiyle yıllardır fiilen işgal altında yaşayan Filistin halkına, yakın zamanda bir darbe daha vurulmak istendi. ABD tarafından Kudüs resmi olarak İsrail’in başkenti kabul edildi. Irak ve Suriye’de devam eden hegemonya mücadelesinden sonra hedef tahtasına yeniden Filistin koyuldu.

Peki, Filistin’e yönelik saldırganlık ve bunun karşısında 68’den bugüne yükselen gençlik mücadelesi nereye dayanıyor?

68 gençlik hareketleri

Tarihte biraz geriye gittiğimizde, ikinci emperyalist paylaşım savaşı sonrasında dünyanın, NATO ve karşısındaki sosyalist/halkçı rejimler arasında ikiye bölündüğünü, iki kutuplu dünya düzenini oluşturduğunu görürüz.

Bunun yanında Ho Chi Minh önderliğinde Vietnam’da ABD’ye karşı bağımsızlık savaşının kazanılması, Küba devriminin halklara verdiği moral, antiemperyalist, sömürge karşıtı duruşu giderek güçlendiriyordu.

68 gençlik hareketinin tohumları, tam da bu koşullarda filizlendi. 1960-70li yıllarda emperyalizme ve yerli işbirlikçilerine karşı “tam bağımsızlık ve demokrasi” talebi ile kampüslerin de dışına taşan, toplumsal bir muhalefet hareketi haline geldi. Elbette 68’lileri oluşturan ruh, anti-emperyalist mücadeleden ibaret değil, başkaca birçok nedene dayanıyor.

68 kuşağı ve Filistin direnişi

Türkiye 68 hareketinin karakterinde önemli etkiye sahip direnişlerden biri, Filistin halklarının kurtuluş mücadelesidir. Filistinliler, İsrail tarafından 1948 yılında başlatılan işgal dönemini “El Nakba” yani “Felaket” diye anar. Günümüze kadar süregelen savaş yüzünden mazlum Filistin halkı Siyonist rejimin işgali altında yaşamını sürdürüyor.

İşgal altında olan Filistin’de büyük kırılma, 1967’de “6 gün savaşlarını” kazanan İsrail’in işgal topraklarını genişletmesiyle yaşandı. Bu hamleyle birlikte aynı zamanda Filistin’de bağımsızlık arayışıyla ciddi direnişler gerçekleşti. Bu direniş, devrimci gençlik açısından bir işaret fişeği oldu.

Başta Deniz’ler olmak üzere, 68 kuşağına mensup yüzlerce devrimci genç, siyonizme ve emperyalizme karşı dayanışma amacıyla, hem fikirsel hem de fiziksel olarak Filistin direnişinin yanında oldular.

Türkiye’nin NATO yanlısı dış siyaset anlayışının aksine, 68’liler “dünya halklarının kardeşliği” şiarıyla, halkçı, devrimci mücadelelerin yanında dayanışmayı daima yükselttiler. Türkiye devrimci hareketinin öncü öznelerinin adımları, Filistin topraklarında gezindi.

6. Filoyu denize dökenler

Anti-emperyalizmin dışavurumu pratik eylemlerde de açığa çıkıyordu. Amerikan 6. Filo erlerinin Dolmabahçe’de denize dökülmesi ve ODTÜ’de “Vietnam kasabı” diye anılan Amerika Büyükelçisi Robert Commer’in arabasının yakılması, dönemin devrimci gençliğinin hem dinamizmini, hem de karakterini oluşturuyordu.

68’den bugüne üniversiteli gençlik kampüslerde, sokaklarda Filistin halklarının onurlu mücadelesini sahiplenmeye devam ediyor. Kudüs’te, Batı Şeria’da, Gazze’de ölüm ve tutuklanma ihtimaline karşı işgalcilerin karşısına çıkmaya cesaret eden gençler olduğu sürece, dünya gençliğinin, halkların kardeşliği ve özgürlüğü adına mücadelesi devam edecektir. O halde bir kez daha söyleyelim: “Nehirden denize, özgür Filistin!”.