Demokratik Cumhuriyet için 24 Temmuz’da Taksimdeyiz! – TÖPG

15 Temmuz’da yapılan darbe girişimi ve sonrasında siyasal iktidarın başlattığı karşı darbe ile birlikte Türkiye yeni bir döneme girdi.
Yeni dönemin tam olarak nereye doğru evrileceğini şimdiden kestirmek çok güç. Toplumsal hareketlerin ve onların sözcüsü siyasal güç odaklarının aralarındaki mücadele neticeyi  belirleyecek.
AKP iktidarı, halkı egemenler güçler arasında tercih yapmaya zorluyor. Öyle istiyorlar ki, sadece onların seslerini duyalım ve onların ihtiyaçları doğrultusunda hareket edelim. Sokaklar sadece onlara ait olsun istiyorlar.
Toplumsal güçlerin, işçilerin, Alevilerin, Kürt halkının, kadınların, gençlerin, doğa savunucularının kendi ihtiyaçları yönünde yapacağı hamlelerin önü kesilmek isteniyor.
Yeni bir rejim kurma ve bir “başkanlık sistemi” ile Erdoğan’ı “Başkan” yapma çalışmaları, 15 Temmuz sonrası ivme kazanarak dönüşümünü hızlandırıyor.
Soruyoruz, bu darbeci güçleri kim besledi, bunların önünü kim açtı? AKP değil mi?
Şimdi de, Ordunun darbesi engellendikten sonra, kim darbe yapmak istiyor, OHAL neye ve kime hizmet ediyor?
Ülkenin içinde çırpınıp durduğu ve ufukta daha da kötüsünün belirdiği kaotik ortamda yaşamaya mecbur muyuz?
AKP iktidar olduğu sürece bu ülkenin huzur yüzü göreceğine inanıyor musunuz?
Bu gidişe dur diyecek olan yegâne güç, halkın meşru-demokratik hareketidir. Halk güçleri sokaklara çıkmalı, bütün darbecilere karşı kendi ihtiyaçları yönünde mücadele etmelidir.
Ne yazık ki halkın meşru-demokratik taleplerini dillendirecek ve demokratik bir cumhuriyet özleminin araçlarını inşa edecek politik güçler bu süreci henüz yeterli düzeyde karşılayamadı.
Halk güçleri, yaşadığımız sürece hızla müdahale etmeli, kendi ihtiyaçlarını cesurca haykırmalı ve uğruna mücadele etmelidir.
Komünist ve demokrat kimlikli politik hareketlerin, kendi ihtiyaçlarını savunan halk güçlerini kendilerine ait alanlara çekmesi gerekiyor. Bütün halk güçlerinin ortaklaştığı demokratik toplumsal alanlara acil ihtiyaç var.
Şimdi ve hemen “Ne darbe, ne OHAL, ne diktatörlük, demokratik bir cumhuriyet” zeminine yerleşmeliyiz.
Bu ise, ancak tüm komünistlerin ve demokratların yan yana gelişi ile mümkün olabilir.
Hayat bizi beklemiyor ve hızla akıp gidiyor. Sürece hemen müdahil olmalıyız. Halkın demokratik taleplerini dillendirmek için her fırsatta meydanları doldurmamız gerekiyor.
24 Temmuz Pazar saat 16.00’da Osmanbey Pangaltı Metro’da toplanıp Taksim’e yürüyoruz.