Sermayenin çürüyen medyası – Meral ÇINAR

Kitle iletişim araçları -gazete, dergi, televizyon, radyo- yani bir bütün olarak medya, egemen ideolojiyi yayarak özneyi (bireyi) etkisi altına alıp, tarafsızlığı yok etmek ister. Medyanın gelişimi ile birlikte yapılan her film, dizi ve reklam, istenilen ideoloji ile yüklenilebilir ve bu ideolojiyi kitlelere aktarabilir.

Yani medya en işlevsel haliyle egemen ideolojiyi yeniden üretmek ve idame etmek için vardır. Bu şekilde toplumsal süreçler egemen yapıların istediği şekilde formüle edilebilmektedir.

Bugünkü ve Türkiye’deki haliyle burjuva ideolojisinin temsilcisi AKP/Erdoğan iktidarı medya araçlarını devletin bütün imkânlarını kullanarak elinde tutmaktadır. İktidarını sağlamlaştırmak, sorgulatmamak ve ileriye taşımak için medya, ona oldukça yardım etmektedir.

Medya sahipliği ticaretin anahtarı

40 medya kuruluşunun üçte ikisinden fazlası, inşaat, enerji, madencilik ve turizm gibi alanlarda faaliyet gösteren şirketlere ait: Doğan, Doğuş, Demirören, Ciner, Albayrak, Turkuvaz/Zirve/Kalyon, İhlas gibi…  (“Türkiye’de medya kimin elinde” Elif Akgül, BİANET 2016). Ana akım medyanın çoğunlukla burjuvazinin doğrudan kendisi olduğunu görebildiğimiz bir istatistik.

Medya şirketlerinin sahipleri bu kadar çok alanda ticaret yapınca, alınacak ihalelerden  reklamcılık alanına kadar birçok konuda devlet ve hükümetle ilişki halinde olması gerekecektir. Bu da, iktidar ve politikaları hakkında eleştirel habercilikten uzaklaşmaya hatta mümkünse doğrudan onların istedikleri doğrultuda haber, program ve dizi servisleri yapmaya sebep olmaktadır. Böylelikle iktidar politikaları doğrudan, gizlemeden medya kurumları aracılığıyla halka aktarılmaktadır.

Mesela en çok izlenen televizyon kanallarının sahibi Turkuvaz Medya, Erdoğan iktidarına oldukça yakındır ve sermayesini büyütmesinde Erdoğan’ın “lütuflarını” unutmayacaktır elbette… En çok takip edilen bir diğer medya araçları Doğan Grubu’na ait… İktidarla ilişkileri zaman zaman en çok gerilen Doğan Grubu’nun bile işine geldiğinde yandaş medyadan aşağı kalır bir tarafı yok.

Algıyı şekillendirmek

Tekelleşmiş ve iktidar politikalarına göre şekillenen medyanın en etkili aracı görsel olarak algıya ve hafızalara daha hızlı nüfus edebildiği için televizyondur. Televizyondaki programlar, diziler ve haberler toplumsal yaşamın en önemli belirleyenlerinden biri…

Medya haber üretim sürecinde ortaya yeni bir şey koymaz, zaten olmuş veya var olan bir olayı ideolojik süzgeçten geçirerek yeniden üretir. Dolayısıyla haber diline dikkat ettiğimizde, büyük oranda çarpıtılmış, yönlendirici manipülatif bir dille karşılaşırız.

Örneğin, bir kadın cinayetinde “Alkollü kadın önce tecavüze uğradı sonra öldürüldü” diye bir başlık atılırsa; burada kadının alkollü olduğu için veya mini etek giydiği için tecavüze uğradığı ve öldürüldüğü algısı yaratılmak istendiğinden emin olabiliriz.

İşin bir de yalan habercilik tarafı vardır ki, saray medyasının büyük çoğunluğu doğrudan sipariş edilmiş böyle yalan ve komplo teorisi üreten haberlerle doludur.

Günlük hayatımızın çalışma saatlerinden arda kalan büyük bir kısmını kapsayan dizilerde de benzer alt metinleri bulmak çok zor değildir. Ne yazık ki güncel politikayı takip ettiğimiz nadir araçlardan biri olan tartışma programları da Türkiye gibi karmaşık politik süreçlerden geçen bir ülkede oldukça seviyesiz ve manipülatif…

Alternatif medya

Toplumsal rolleri ve günlük hayatın politizasyonunu, iktidarın erkek egemen, muhafazakâr ve neoliberal politikalarına göre yorumlayan ve yönlendiren medya araçları toplumun bütün değerlerine nüfuz etmiş durumda.

Bireysel tutumlar alıp, medya araçlarından uzaklaşmak dışında, medyanın dönüşümü de toplumsal olarak gerçekleşecek başka devrimci çıkışlarla ortak ilerleyebilecek bir süreç.

Hâlihazırda sınırları olan medya kurumları ve kalitesiz habercilik anlayışları AKP/Erdoğan müdahalesiyle giderek teşhir olunca; daha kaliteli, dürüst ve özgür bir habercilik anlayışında sıçrama yaşandı. Yüzlerce gazetecinin tutuklandığı, onlarca televizyon kanalının, gazetenin kapatıldığı politik atmosferde, iktidarın bu müdahalesi kendi tepkisini yaratmış oldu.

İnternet üzerinden yayın yapan alternatif haber siteleri ve hızla yayılan kirlilik ortamını içermesine rağmen sosyal medya bile bu tepkiye en açık örneklerdir.