Toplumsal Özgürlük mücadelemiz engellenemez!

Demokrat kamuoyunun uzun yıllardır bilip izlediği partileşme sürecimizin bu yıl içinde yasal kuruluş aşamasını bitirmeyi hedeflemekteydik.
Haziran ayı içinde İçişleri Bakanlığının ilgili birimine giden kurucularımızdan Mithatcan Türetken (ki, şimdi gözaltına alınanlar arasındadır) gerekli yasal prosedür hakkında resmi bilgi almış ve başvurumuzu yapacağımızı açıklamıştır.
Yasal zorunluluk gereği Ankara’da olması gereken Genel Merkez binası da Ankara’nın bir işçi semtinde tutulmuştur. Kurucu heyetin gerekli evrakları toplaması sonucunda başvuru dosyası tamamlanmış, avukatların bilgisine sunulmuştur.
Kamuoyuna duyuru yapılarak Ekim ayında bir Kurucular Kurulu toplantısı yapılması ve sonrasında bakanlığa başvuru yapılması hedefleniyordu.
Bu çalışmalarımız açık yapılan toplantılarda kararlar alınarak yürütülürken, kimin tarafından neyle görevlendirildiğini bilmediğimiz devlet görevlileri tarafından dinlenip izlenmekteydi. İzlemeler, gizli değil açık taciz ederek yapılmaktaydı. Aldığımız bütün kararları açıklamamıza, yaptığımız bütün faaliyetleri paylaşmamıza rağmen yasal hiçbir dayanağı olmadan yapılan bu izlemeler ısrarla sürdürülmekteydi.
İşte, kuruluş başvurusu yapacağımız Ekim ayının hemen öncesinde Ankara’da yapılan gözaltılar, kuruluşumuzu engelleme amaçlıdır.

* * *

Zaten partileşme sürecimiz boyunca da birçok gözaltı olayı yaşanmış, faaliyetlerimiz engellenmeye çalışılmıştır.
Özellikle kendilerine “Cemaat” denilen gizli yapının Emniyet teşkilatını ele geçirmesiyle birlikte TÖP’ü engelleme çabaları eskisinden farklı, özel bir biçime büründü. Birçok arkadaşımız masa başında yazılan uydurma iddianamelerle gözaltına alınıp, siyasi faaliyetini gizli yürütmeyi tercih eden farklı siyasi yapıların üyesi olmakla suçlanmış, kimisi tutuklanmış, mahkemelerin sonucunda hepsi de beraat etmiştir. Bu tutum öyle bir noktaya ulaşmıştı ki, Türkiye’de faaliyet yapan gizli yapıların neredeyse hepsi üzerinden gözaltı, tutuklama ve yargılama yapılmıştır.
Burada bir “hata” ya da “şüphe” üzerinden soruşturma yapılmadığı, açık sosyalist faaliyetin bilinçlice engelleme çabası olduğu açıktır. Açık bir sosyalist siyasi yapı üzerine aynı anda birçok gizli yapı operasyonu yürütülmesi, sosyalist siyasi mücadelenin fiilen yasaklanması değil midir? Emekçilerin mücadelesinin sonucunda kazanılmış bir yasal hak olan sosyalist parti kurma ve sosyalist faaliyet yapma hakkı yasadışı yollarla fiilen yapılamaz hale getirilmektedir.

* * *

Üç konuyu özellikle vurgulamak istiyoruz:
1- Toplumsal Özgürlük Partisi, kendisidir ve gizli ya da açık başka bir siyasi yapıyla ilişkisi yoktur.
2- TÖP, kuruluş sürecinde yaptığı tartışmalar sonucunda, kuruluşunu açık ve meşru zeminde yapmaya, faaliyetlerini de açık ve meşru duyurmaya karar vermiştir. Bu, siyasi bir tutumdur.
3- TÖP, eğer bir siyasi parti ile ilişkilenecekse, bu ilişkiyi saklamadan açıkça yapar. Kendi yapısı gereği kendisiyle aynı zeminde açık ve meşru alanda siyasi faaliyet yapanlarla ilişkilenebilir, ittifak ya da güçbirliği yapabilir. Böylesi durumlar da olmuştur, şimdi de sürmektedir ve bu gelişmeler kamuoyuna duyurularak açıkça yapılmaktadır. Bu tutum, açık ve meşru çalışmanın kuralları gereğidir.
Bu açıklamalarımızın içeriği hem sol kamuoyunun sorumlu kişileri tarafından hem de her faaliyetimizi izleyen devlet görevlileri tarafından bilinmektedir. Açıklama, geniş kamuoyuna bilgilendirme amacıyla yapılmaktadır.

* * *

Bütün bunlara rağmen, “Cemaat” diye adlandırılan çetenin üyeleri tarafından hazırlanan soruşturma dosyalarına dayanılarak yapıldığı anlaşılan Ankara gözaltılarını şiddetle mahkum ediyoruz.
Kamuoyu bilmelidir ki, bu gözaltılar partileşme sürecimizi engellemek amacıyla yapılmıştır.
Gözaltına alınan arkadaşlarımız ve dostlarımıza hiçbir soru sorulmamakta ama gözaltı süreleri sürekli uzatılmaktadır. Belli ki, masa başı çalışmalarıyla uygun senaryolar yazılmaya ve senaryolara uygun deliller üretilmeye çalışılmaktadır.

* * *

TÖP, sosyalist/devrimci bir ülke hedefi doğrultusunda bir partileşme sürecinin içindedir.
Amacımız, sosyalist bir ülke inşa etmektir. Ülkemizi yangın yerine çeviren kapitalizmi tasfiye etmek sosyalist bir düzen kurmak istiyoruz.
Güncel olarak da, despotik bir siyasal düzen içinde sürekli baskı altında tutulan halkın özgürlük arayışının içindeyiz, ismimiz bu arayışın bir siyasal ifadesi olarak seçilmiştir.
Demokratik bir anayasanın kabulü ve demokratik bir cumhuriyetin kuruluşu, halkın güncel ihtiyaçlarının asgari düzeyde karşılanmasını sağlayacaktır.
Demokratik bir anayasa ve demokratik bir cumhuriyet hedefinin, tam da zıddına konumlanan ve Erdoğan’ın şahsında somutlaşan yeni siyasal rejime de elbette karşıyız.
Başta kapitalist sömürü düzeninin zenginlik kaynağı olan işçi sınıfı olmak üzere, despotik siyasal düzenin boğmaya çalıştığı bütün halk güçlerinin meşru savunmalarının, ihtiyaçlarının ve özgürlük arayışlarının sözcüsü olmaya, onların hareketlerinin içinde olmaya, bu hareketlerin asgari hedeflerine ulaşmasını sağlamaya çalışıyoruz.
Demokratik Anayasa, halkın asgari ihtiyaçlarını karşılayabilmesinin güvencesi olacaktır. Demokratik Cumhuriyet ise, kendi ihtiyaçlarını karşılayarak barış ve refah içinde yaşamak isteyen halkın, kendisini örgütlemesi ve yönetmesi biçiminde gerçekleşecektir. Halk, kendisini, kendi ihtiyaçlarını esas alarak, kendisi olarak yönetecektir.
Biz ne kendimizi, ne faaliyetlerimizi, ne de amaçlarımızı gizlemiyoruz. Öyle anlaşılıyor ki, faaliyetlerimiz ve kuruluşumuz sermaye ve despotik güçleri rahatsız etmektedir.
Şayet yargılanacaksak, bizi kendi faaliyetlerimizden dolayı yargılayın. Eğer sosyalist partilerin kuruluşunu ve faaliyetlerini yasaklamak istiyorsanız, bunu uyduruk senaryolarla değil, çoğunluğu olduğunuz Meclis’te yasaları değiştirmeye çalışarak yapın.
Bizi, Toplumsal Özgürlük Partisi’nden, kendi yaptıklarımızdan ve kendi hedeflerimizden yargılayın.
Her türlü baskıya rağmen, Ekim ayı içinde kuruluşumuzu gerçekleştirmeye çalışacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.
11-14 Ekim tarihlerinde gerçekleştireceğimiz kurucular kurulu toplantısı sonrası kuruluş açıklamamızı da kamuoyuyla paylaşacağız.

TOPLUMSAL ÖZGÜRLÜK PARTİSİ – GİRİŞİMİ

1 Comment

  • TÖP: “Toplumsal özgürlük mücadelemiz engellenemez!” | Direnişteyiz!
    Eylül 20, 2018 at 07:42 PM

    […] Toplumsal Özgürlük mücadelemiz engellenemez! […]

Comments are closed.