TÖP: 10 Ekim Rejimin ta Kendisidir


10 Ekim’de öldürülen canlarımızı anıyoruz.

Hatırlanacağı gibi, 10 Ekim katliamı adım adım yükseltilen savaş konseptinin bir ürünü olarak gerçekleşmişti. Halk güçlerinin Gezi ile birlikte aldıkları inisiyatif 2015 Haziran seçimlerinde kurulmakta olan rejimi sandıkta da geriletmeyi başarmış, HDP nezdinde birleşen halk güçleri seçim barajını yerle bir etmişti. Bunun böyle olacağı daha seçim öncesinde anlaşılmış olacak ki, daha 5 Haziran’da, seçimden iki gün önce, Diyarbakır’da ilk kanlı provokasyon gerçekleştirilmişlerdi. Ardından herkesin malumu olan Ceylanpınar provokasyonu ve takip eden dönemde Suruç katliamı gerçekleşti. Devreye sokulan savaş konseptinin yükseltilmesi ile birlikte 10 Ekim 2015’te de Ankara Gar katliamı gerçekleştirildi. Takip eden dönemde birçok provokatif işe daha imza atıldı.

Bilinmelidir ki 10 Ekim rejimin ta kendisidir ve 10 Ekim rejimi sona ermedi. Rejim şimdi de ayakta durmak için ihtiyaç duyduğu kan ve şiddet politikalarını sınırların ötesinde, Kürt halkına karşı kullanmak istiyor. Bu noktada vurguluyoruz, savaşa karşı çıkmak, şiddet rejimine karşı çıkmaktır.

10 Ekim’de, öncesinde Suruç’ta, sonrasında Antep’te ölen canlarımıza karşı sorumluluğumuzun bilincinde olarak söylüyoruz. Onlar inşa edilmekte olan rejimin kurbanları olarak aramızdan ayrıldılar, ancak biz halen hayattayız. Ölen canlarımıza karşı bir minnet borcumuz olduğunun bilincinde, daha kararlı bir şekilde, 10 Ekim rejimini yenmek için mücadelemizi sürdüreceğimize söz veriyoruz. Geçmişin adaletsizliklerini gidermek mümkün değildir ve her zaman bunun acısıyla yaşayacağız belki, ancak yeni adaletsizliklerin ortaya çıkmaması, yeni katliamların yaşanmaması için mücadelemizi sürdürebiliriz. Savaş ve şiddete karşı halkların ortak bir hukukla bir arada yaşayabileceği demokratik cumhuriyet için mücadele edelim!

Toplumsal Özgürlük Partisi