TÖP: 50. Yılında Yaşasın 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi!

Türkiye işçi sınıfı tarihinde önemli bir sıçrama olan 15-16 Haziran direnişi, 50. yılında da sınıfın yoluna ışık olmayı sürdürüyor.
Bu büyük direniş, uzun yıllar süren bir birikimin sonucunda açığa çıkan, işçi sınıfının kendi için sınıf olma bilincinin yükselmesiyle birlikte sokağı kaplayan bir direnişti.
50’li yıllar boyunca sermayenin büyüyüp ve genişlemesine karşın işçi sınıfı da bulunduğu yerlerde şekil almaya başladı.
61’ Saraçhane mitingi, 63’ Kavel direnişi, 65’ Kozlu ve 66’ Paşabahçe direnişleri, sınıfın mayalanma sürecinin önemli eşikleriydi ve ardından bu dalga, DİSK’in kuruluşuna kadar uzandı.
Yükselen sınıf dalgasının karşısında sermaye de kendi hamlelerini yapmaktan geri durmadı. 1969’da parlamentoya sunulan yasa ile DİSK’in etkisinin kırılması ve yükselen işçi sınıfının önünde dalgakıran olarak rol oynaması hedefleniyordu.
Küllerin altında yanan çekirdek
Takvimler 15-16 Haziran 1970’i gösterdiğinde olgunlaşan ve artık patlayan sınıf, sermayenin hamlesine karşı onlarca fabrikadan 150 bin işçiyle sokaklara akmıştı. Türkiye işçi sınıfı, tarihi içerisinde önemli bir momenti yaşıyordu. Bir sınıf olarak varlığının tartışıldığı günlerde işçiler, tarihin sahnesine çıkmıştı. Sınıf, tarihe damgasını vuruyor, egemenler karşısında gücünü ve bilincini apaçık, yalınayak ortaya koyuyordu.
Yıllarca, sermayenin külleri altında yanmaya devam eden işçi sınıfının çekirdeği, 15-16 Haziran direnişiyle ateşlenmişti.
15-16 Haziran bugünü de besliyor
İşçi sınıfının o gün yaktığı ateş, geçmişten şimdiye uzanan mücadeleler tarihinde önemli bir yol göstericiye dönüştü.
Kapitalizmin çöküş sürecine girdiği sosyalizmin bütün canlı yaşam için tek alternatif haline geldiği günümüzde işçi sınıfının mücadelesi her zamankinden daha fazla tarihsel önem taşıyor.
Salgın koşullarıyla birlikte zembereğinden fırlamış gibi sınıfın üzerine çöken sermayedarların sözcüsü olan siyasi
iktidar yeni emek rejiminin kurumsallaştırılması yönünde çok yönlü adımlar atıyor. Bu adımlar çerçevesinde kıdem tazminatına yönelik yeni saldırılar, MESS-SAFE ve MÜSİAD üsleri hamleleri işçi sınıfının öfkesini biliyor.
Bu adımlara karşı öfkesinin yanında direnişini de ekleyen işçilerin hafızasında hala diri olan 15-16 Haziran direnişi, işçi sınıfının bu tarihsel mücadelesini beslemeye devam ediyor.
Kapitalizmin dayattığı yok oluşa karşı işçi sınıfının öncülüğünde ve anti-kapitalist dinamiklerle çevrelendiği bir Demokratik Cumhuriyet mücadelesini mümkün kılacak olan da 15-16 Haziran’ın bizlere bıraktığı mücadele geleneğidir.
50. yılında Yaşasın 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi!