TÖP: Maraş’ta Katledilen İnsanlarımızı Anıyoruz

Türkiye halklarına yönelik katliamlar zincirinin bir halkası olan Maraş Katliamı’nın üzerinden 42 yıl geçti.

Kontgerillanın ve faşist çetelerin Alevilere yönelik planlı ve organize şekilde gerçekleştirdikleri bu katliamın acısı ve yarattığı öfke hâlâ bilinçlerimizde. Alevilere ait 200’ün üzerinde evin yakıldığı, içinde çocukların ve bebeklerin olduğu yüzlerce kişinin öldürüldüğü, kadınların tecavüze uğradığı katliamı, devlet günlerce seyretti.

Maraş Katliamı davası 23 yıl sürdü ve katliam faillerinin büyük bir kısmı cezasızlıkla ödüllendirildi, hatta devlet içinde önemli görevlere getirildiler.

Davanın bir numaralı sanığı, Kahramanmaraş milletvekili seçildi. Hatta Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyeliğine getirildi. Bu isim daha sonra AKP tarafından “açılım yüzü” olarak kullanıldı.

Katliama ilişkin verilen bir araştırma komisyonu kurulması önergesi ise, önergede yer alan “katliam” ifadesi nedeniyle gündeme bile alınmadı.

Tüm bu olaylar silsilesiyle devlet, Maraş Katliamı’nın faili olduğunu defalarca gösterdi.

Olayların arkasındaki gerçekleri saklamak için “sağ – sol çatışması, emperyalist tezgâh” olarak göstermeye çalışan her odak, bu yolla olası başka katliamların yaşanmasına giden yolu döşemektedir. Maraş Katliamı; bugün halen Türkiye haklarını “temizlikle” tehdit eden despotik geleneğin ürünüdür. Bu geleneğin katliamcı doğasının örneklerinden biri olan bu katliamla, faşizmin önü açılarak, hakları için mücadele eden tüm kesimlere gözdağı verilmek istendi.

Katliamların arka planındaki zihniyet bugün iktidardakiler tarafından yaşatılıyor. İnşa edilmeye çalışılan yeni rejim tam da bu katliamcı gelenekten besleniyor.

Ancak biliyoruz ki katliamlar kaderimiz değildir. Ezilen halklara ve hakkını arayan tüm toplumsal kesimlere şiddeti, katliamları reva gören devlet geleneğinin yarattığı zincir mücadele ile kırılabilir.

Yeni bir toplumun, yeni bir yaşamın temeli bizlerin mücadelesiyle atılacak.