TÖP: Paris Komünü 150 Yaşında! Gökyüzünü Elbet Fethedeceğiz!

18 Mart 1871’de Fransız hükümeti Paris işçi mahallelerinde konumlanmış topları almaya çalışarak halkı silahsızlandırıp savunmasız bırakmak istemişti. Kadınların öncülüğünde, işçi, emekçi halk, burjuva hükümetine direniyor ve korkuyla sarılmış egemenleri kaçmaya zorluyordu.
Kemikleşmiş burjuva devlet aygıtları ve sermaye sömürü düzeninin yerine özyönetim mekanizmaları getirilip hem halkın katılımı sağlandı hem de sosyal içerik itibariyle daha önce görülmemiş düzeyde ileri kararlar alındı. Böylece tam da o dönem, dünyanın en büyük metropollerinden birinin belediye binasında 72 gün kızıl bayrak sallanacaktı.
Egemenler ve düzen partisi bu müthiş deneyimin sadece Paris bazında değil, küresel çapta kendi mülk ve egemenliklerine nasıl bir tehdit olduğunu Komüncülerin kendilerinin bile kavrayamadığı ölçüde anlamış, ona göre saldırıya geçmiş ve Komün yenilmişti.
Komün’ün en önemli başarısı kendisi, kendi varlığıdır. Sadece 72 gün de olsa, bizzat emekçi halkın toplumsal bir düzeni, kendi kendini yönetebileceği gerçeği Komün’de cisimleşmiştir.
Komün’ün bize bıraktığı mirası Enternasyonal’in sözleriyle şöyle ifade edebiliriz:
“Tanrı, bey, patron, ağa sultan;/ Bizleri nasıl kurtarır?/ Bizleri kurtaracak olan / Kendi kollarımızdır.”