25. Yılında Yaşasın Toplumsal Özgürlük Partisi!

Sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya yaratmak için çıktık yola. Bundan 25 yıl evvel, 19 Eylül 1996 tarihinde platform olarak kuruluşumuzu ilan ettik. Şimdi partinin inşasını kurumsallaştırdığımız bu günlerde daha büyük sorumluluk ve hedeflerle ve emin adımlarla yolumuza devam ediyoruz.

Kapitalistlerin, 1970’lerde ortaya çıkan ekonomik yapısal krizi aşmak doğrultusunda “küreselleşme”, “neoliberalizm” politikalarını uygulayıp derinleştirdiği yıllardı, o yıllar. Sosyalist dünya için ise bir dönem kapanmakta idi.

Burjuva ideologları “tarihin sonu”nun geldiğini ilan ederek, kapitalist düzeni mutlaklaştırırken, yenilgici, yılgın, umutsuz solcular “elveda proletarya” tespitleriyle post-modernist felsefenin, kararsız kırılganlığına bırakmışlardı kendilerini. İşte tam böylesi bir momentte Toplumsal Özgürlük olarak devrimci, Marksist-Leninist temelde “özgürlükçü, yenilikçi” politikaları pratikleştirerek; işçi sınıfı ve ezilen halkların politikleşmiş iradesi olma yoluna koyulduk. Çünkü “zamanımız” bize teorik, politik ve örgütsel olarak yeni bir dönemi işaret ediyordu.

Faşizmin kurumsallaştığı, pandeminin yarattığı zor koşullarda, ekonomik ve toplumsal krizlerin derinleştiği; ve ama aynı zamanda halk güçlerinin kapitalist düzene karşı eylemlilik ve isyan içinde olduğu günlerdeyiz.

Şimdi görevimiz bu “çoklu kriz” ortamında 21.yüzyılın devrimci komünist öznesini inşa etmektir. Sosyalizm için; proleter devrimci metodu iradeleştirip işçi sınıfının, kadınların, gençlerin, ekolojistlerin, komün dinamiklerinin partisini inşa etmektir.

Elbette henüz yolun başındayız, eksiklerimizi görüyor ve biliyoruz, ama kararlılığımız ve sonuç alıcı gücümüzle özgürlük yolunda yürüyüşümüzü sürdüreceğimizden asla kuşku duymuyoruz.

Marksist-Leninist çizgiden şaşmadan, hareketimizin önderleri, Doktor Hikmet Kıvılcımlı’nın, Kenan Budak’ın, Zehra Kosova’nın, İsmet Demir’in, Mehmet Latifeci’nin, Şirin Cemgil’in izinde sosyalizm mücadelemizi sürdürecek, her hamlemizle sosyalizmin bayrağını daha da yukarı taşıyacağız.

İşçi sınıfının, ezilen halkların ve inançların, kadınların kurtuluşu ile doğanın sermaye tarafından talan edilmesine karşı mücadele edenleri mücadeleyi büyütmek için partimizin saflarına davet ediyoruz.

25. yılımız kutlu olsun!

Yaşasın partimiz, yaşasın Toplumsal Özgürlük mücadelemiz, yaşasın TÖP!