10 Ekim’i Unutmayacağız! 10 Ekim Rejimini Yeneceğiz!

Bugün 10 Ekim katliamının 6. yıl dönümü.


10 Ekim, faşizmi kurma yolundaki bir iktidarın neler yapabileceğinin, ülke tarihindeki belki en kanlı kanıtıydı. Diyarbakır’daki patlamadan Suruç’a kadar adım adım kendini gösteren bu kanlı gidiş, 10 Ekim’de “adını buldu”.


O gün ülkede barış, demokrasi ve adalet isteyen halkın önü, sesi kısılmak istendi; iktidar, baş edemediği halk güçlerini ancak korku ve ölümle durdurabilirdi. 104 insanımız gar patlamasında yaşamını yitirdi, yüzlercesi yaralandı.


Bugün, faşizmi kurma ısrarıyla önüne geleni ezmeye çalışan ama gün geçtikçe daha da sıkışan iktidar koalisyonu, 10 Ekim’i bir rejime, patlamaları, ölümleri de o rejimin normallerine çevirmek niyetinde. Ya ülkede, aktif ya da pasif, bir biçimde direnen, sözünü söyleyen, hakkını arayanları yenecek, halkın barajını yıkacaklar ya da yenilecekler. Her yerde savaş, her yere savaş politikasıyla hareket edip, içte ve dışta sürekli yenilerini yarattıkları düşmanlarla “mücadele” ederek ayakta kalmaya çalışıyor ve şiddeti yükselttikçe yükseltiyorlar. Bu keskin atmosferin içinden bir şekilde hızla ilerleyip faşizmi kurmak, tek seçenekleri!


Egemenler savaşı, düşmanlığı dillerinden düşürmüyorlar. Çünkü onları “diri” tutacak tek yol bu. Halklar ise barış istiyor!


10 Ekim’de o kanlı meydana serilen pankartların söyledikleri hala güncel: Barış istiyoruz. Demokrasi ve adalet istiyoruz!


Geçen 6 yılda iktidar koalisyonu daha da sıkışıp, şiddetin ve baskının dozunu arttırıp saldırabildiği her yere en sert biçimde saldırırken; direnen işçiler, emekçiler, kadınlar, LGBTİ+lar, gençler, halklar da güçlendiler, güçlendik.


Savaş naralarının ortasında yükselen ses barışın sesidir.


Unutmadık. Dünden bugüne kadar yitirdiklerimizin hepsinin öfkesi, acısı, umudu bizimle birlikte.


10 Ekim’de yitirdiklerimizi saygıyla anıyoruz. Demokratik bir cumhuriyeti birlikte kuracak, barışı bir talep olmaktan çıkarıp onu yaşayacağız.


Yaşasın barış!