14 Mayıs seçimleriyle ilgili önerilerimiz

Partimiz Emek ve Özgürlük ittifakında yer almaktan onur duyuyor. 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde de İttifakımızla birlikte davranacağız.

İttifakımız yaklaşan seçimlerle ilgili kararlarını belirleyeceği önemli toplantılardan ilkini 16 Mart tarihinde yapacak. Toplantıya yapacağımız önerileri açıklamak istiyoruz.

14 Mayıs’ta iki oy kullanılacak.

İlk oy, hepimizin de bildiği gibi, “Başkanlık” denilen ucube saltanat makamına kimin seçileceği üzerine kullanılacak.

Bu makamın kendisine de Millet İttifakı tarafından savunulan restore edilerek düzeltilecek “yenilenmiş” haline de karşıyız. Ülkemizin her türlü saltanat artığı makamın tasfiye edildiği yeni bir devlet yapısına, yeni bir cumhuriyete, halkçı demokratik bir cumhuriyete acil ihtiyacı olduğunu savunuyoruz.

Ancak, önümüzdeki seçimde Erdoğan önderliğindeki iktidar tarafından yürütülen faşizmin kurumsallaşması sürecini zayıflatma yönünde imkanlar yaratabilecek bir tutumun doğru olacağını, demokratik bir cumhuriyete yönelik çabalara ön açabileceğini düşünüyoruz. İttifakımıza önerimiz, başkanlık seçimlerinin ilk turunda Erdoğan’ın karşısında aday olan Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme yönündedir.

İkinci oy, parlamento seçimleri için kullanılacak.

İttifakımızın deprem öncesinde yaptığı toplantılarında seçimlere tek bir partiyle girmenin uygun olacağını savunmuştuk.

Yaşadığımız deprem ve sonrasındaki dayanışma sürecinde yaşadıklarımız, bu konudaki görüşlerimizi yeniden değerlendirmemizi gerektiren yeni bir gerçeklik yarattı.

Doğal felaketi toplumsal faciaya çeviren devlet politikalarının ortada çırılçıplak bıraktığı depremzedelere, deprem bölgesi dışında yaşayan halk muazzam bir dayanışma gösterdi. Halk, iktidarın uyguladığı politikalarla yoksullaştırılmasına rağmen elindekini avucundakini depremzedelerle paylaştı. Dayanışma, basit bir yardım olmaktan çıktı, halk hareketine dönüştü, halen de sürüyor.

Başta HDP olmak üzere, İttifakımızın bütün güçleri olağanüstü bir çabayla devletin yüzüstü bıraktığı depremzedelerle kaynaştı.

Burada özel olarak vurgulamamız gereken ise, HDP dışındaki sosyalist güçlerin bu süreçte gösterdiği halkçı-demokratik tutumdur. HDP onca baskı altındayken depremle birlikte hızla davranarak dayanışmayı örgütlerken, İttifakımızın bileşenleri içinde olmak üzere bütün sosyalist güçler de, halktan halka akan dayanışma selinin bağlantı kayışlarını hızla kurdular, acil ihtiyaçları hızla depremzedelere ulaştırdılar, hala da bu onurlu süreci yürütüyorlar.

Sosyalist güçler bu kısa zaman dilimi içinde halk içinde meşruiyetlerini arttırdı, öncesinde farklı siyasi partilerde bulunan yurttaşlar arasında ciddi itibar kazandı.

Partimiz, sosyalist güçlerin kazandığı bu itibarın parlamento seçimlerine de yansıtılmasını, İttifakımızın bu durumu değerlendirmesini öneriyor.   

Önerilerimiz tartışmaya açıktır, farklı görüşleri dinleyip değerlendireceğiz, karşılıklı ikna sürecinin yaşanmasından sonra alınacak karara uyacağımızı şimdiden belirtiyoruz.