Makaleler

Makaleler

Feminizm ve eylem birliktelikleri – Meral Çınar

Söz konusu “örgütlenme pratiklerimiz olunca” Türkiye’de kadın hareketinin en azından yakın tarihine bir göz atmak elzem duruyor. Üstelik bu yakın tarih, kadın mücadelesine çokça olumlu ve/veya olumsuz etkiler bırakmışsa ya da bu etkilerin derinlemesine analizleri bugünü anlamak ve yarını örgütleyebilmek açısından tarihsel bir öneme sahipse. Bunlardan ilki; uzun bir durgunluk sürecinden sonra, kürtajı yasaklayan yasa değişikliği ile kadın hareketini yeniden sokaklara döken, “Kürtaj eylemlilikleri”. Hatırlatmış olalım, bu uzun soluklu sokak...

DEVAMINI OKU
Makaleler

AKP -Ergenekon “balayı” nereye kadar? – Hasan FERAMUZ

"Askeri vesayeti" kaldırma saikiyle yola çıkan AKP ile "dinci-gerici" hareketlere karşı "laikliğin" yılmaz bekçisi Ergenekon kliği arasındaki "balayı" hali gözleri yaşartıyor. Milletin ve devletin bekası için bir araya gelen bu güçlerin birbirleriyle olan ilişkileri, dışarıya düşman çatlatan izlenimi verse de oldukça kırılgan bir zeminde "ilerliyor". AKP-Ergenekon'un ABD "karşıtlığı" AKP-Ergenekon ilişkisi, AKP'nin iktidara geldiği 2002'den itibaren sürekli gerilimli olmuş ve bu gerilim 2007'deki e-muhtıra ile çatışmaya varmıştı. 2007 seçimlerinden AKP'nin galip...

DEVAMINI OKU
Makaleler

Çekinmeden, yüreklilikle ve ısrarla başkaldırmak – Meral ÇINAR

Ataerki, erkeğin kadın ve çocuklar üzerindeki hegemonyasının üretimi ve yeniden üretimi üzerine kurulu toplumsal bir sistemdir. Ataerki içerisinde toplumsal yapının ilerleyişi, bu hegemonyanın devamlılığının sağlanmasıyla mümkündür. Bu minvalde kadınlar, erkekler ve çocuklar, üzerine düşen rolleri harfiyen yerine getirmelidir. Getirmediği takdirde toplumsal yapının devamlılığında ciddi problemler yaşanacaktır. Birlikte ama yalnız Bugün içerisinde yaşadığımız dünyada, Ataerki ve Kapitalizm, kendine özgü ve ayrık ilişkileri olan toplumsal sistemler olmalarının yanında; toplumsal yapıyı birlikte şekillendirdikleri bir durum da söz...

DEVAMINI OKU
Makaleler

Muhafazakârlaşma, kapitalizm, ataerki – A. KÜÇÜK

AKP/Erdoğan iktidarı 16 yıldır kadınların kazanılmış tüm haklarına el koymaya çalışıyor. Bunu yaparken kadın cinayetlerini, çocuk istismarını, şiddeti, tacizi, tecavüzü kendi zihniyetine uygun kılıflarla meşrulaştırıyor. Muhafazakârlaşma ve saldırılar Erkek egemen iktidarının kadınlara saldırıları son dönemlerde artan muhafazakarlaşma ile birlikte bir hız kazandı. Müftülere nikah yetkisi veren bir yasa kadınların tüm tepkilerine rağmen çıkarıldı. Aynı dönemde bir de -toplumsal cinsiyet rollerini çocukların zihnine küçük yaştan yerleştirmeyi amaçlayan- eğitimde müfredat değişikliği yapıldı....

DEVAMINI OKU
Makaleler

Şehir hastaneleri, sağlığın gaspıdır – Hatice GÖZ

Neoliberal politikalardan nasibini fazlasıyla alan sağlık hizmeti; AKP/Erdoğan iktidarında bir sektör haline gelmiş ve piyasalaşmış durumda. İç ve dış politikada Erdoğan'ı sıkıştıran kriz dinamikleri arasında ekonomik kriz son zamanlarda öne çıkıyor. Sürekli ahkâm keserek sermayenin karnını doyuramıyor. Bu yüzden özelleştirmelerle sermayeye yeni kaynaklar açıyor. Şirketin hastanesi Özelleştirme kapsamında, 2014 yılında Sağlık Bakanlığı, tüm hastaneleri şehrin dışında yer alan “şehir” hastanelerine taşıma kararı aldı. Sayılamayacak kadar sorunu olan şehir hastanelerinin görünen...

DEVAMINI OKU
Makaleler

Kanal İstanbul sermayeye akacak! – Hatice GÖZ

AKP/ Erdoğan iktidarı; yeni bir katil projenin temellerini atıyor. İstanbul’un ve Marmara Denizinin 9 bin yıllık dengesini kökten değiştirecek Kanal İstanbul projesinin güzergâhı birkaç gün önce Ulaştırma Bakanı Ahmet Aslan tarafından açıklandı. Buna göre 45 km boyunca sürecek kanal; Küçükçekmece- Sazlıdere-Durusu hattında açılarak Marmara’yı Karadeniz’e bağlayacak. Adı kadar çılgın olan bu proje, elbette bir havuz problemi kadar basit bir matematiği içermiyor. Yaklaşık 10 bin yılda kurulmuş bir ekolojik dengeyi etkiliyor....

DEVAMINI OKU
Makaleler

Erdoğanizmin şahini: Süleyman Soylu – Kenan DAĞAŞAN

Erdoğan’ın en çok zayıf düştüğü anda devreye girerek iktidara ortak olan çeşitli güçlerden bir tanesi Mehmet Ağar-Süleyman Soylu kliği oldu. 90’lı yıllarda özellikle İçişleri Bakanlığı kadrolarında başta polis teşkilatı olmak üzere yuvalanan Ağar ve grubu, zamanla oldukça organize bir suç aygıtı geliştirmişti. Bu kontrgerilla örgütü halk güçlerine karşı binlerce faili meçhul cinayetin, yargısız infazın, kaçırmanın, işkencenin sorumlusuydu. Soylu’nun çıkışı Ergenekon operasyonları sürecinde bir süre ortalıkta görünmeyen Ağar, Cemaat-AKP ayrışmasıyla birlikte...

DEVAMINI OKU
Makaleler

Nehirden denize özgür Filistin! – Utku ŞAHİN

Emperyalist saldırganlığın kirli elleri bir türlü temizlenmiyor. NATO projesiyle yıllardır fiilen işgal altında yaşayan Filistin halkına, yakın zamanda bir darbe daha vurulmak istendi. ABD tarafından Kudüs resmi olarak İsrail’in başkenti kabul edildi. Irak ve Suriye’de devam eden hegemonya mücadelesinden sonra hedef tahtasına yeniden Filistin koyuldu. Peki, Filistin’e yönelik saldırganlık ve bunun karşısında 68’den bugüne yükselen gençlik mücadelesi nereye dayanıyor? 68 gençlik hareketleri Tarihte biraz geriye gittiğimizde, ikinci emperyalist paylaşım savaşı...

DEVAMINI OKU
Makaleler

Neo-Osmanlıcılık bitmedi daha yeni başlıyor! – Hasan FERAMUZ

Neo-Osmanlıcılık, iktidara geldiğinden bu yana  AKP'nin politikalarına, iniş-çıkışlarla olsa da, yön veren en önemli düşünce olmayı sürdürüyor. Sözcüsü olduğu sermayenin yeni pazar ihtiyacının da iteklediği bu düşünce, şimdilerde AKP'nin içeride ve dışarıda yaşadığı krizler için de bir "kurtuluş" imkânı sunuyor. Kudüs hamaseti içeriye Man Adaları Belgeleri ve Rıza Zarraf'ın itirafları ile içeride sıkışan AKP'nin imdadına Trump'ın Kudüs kararı Hızır gibi yetişti. Bu karara karşı gösterdiği tavırla "ümmetin lideri" olduğunu tekrardan...

DEVAMINI OKU
Makaleler

Sermayenin çürüyen medyası – Meral ÇINAR

Kitle iletişim araçları -gazete, dergi, televizyon, radyo- yani bir bütün olarak medya, egemen ideolojiyi yayarak özneyi (bireyi) etkisi altına alıp, tarafsızlığı yok etmek ister. Medyanın gelişimi ile birlikte yapılan her film, dizi ve reklam, istenilen ideoloji ile yüklenilebilir ve bu ideolojiyi kitlelere aktarabilir. Yani medya en işlevsel haliyle egemen ideolojiyi yeniden üretmek ve idame etmek için vardır. Bu şekilde toplumsal süreçler egemen yapıların istediği şekilde formüle edilebilmektedir. Bugünkü ve Türkiye’deki...

DEVAMINI OKU