Makaleler

Makaleler

Sermayenin başkanlık harekâtı – Emrah ARIKUŞU

Ekonomik kriz, enflasyonun iki haneli rakamlara ulaşması, işsizlik ve pahalılığın yükselmesi ve Ortadoğu'daki savaş AKP- Saray iktidarını siyasi istikrarsızlığın içine soktu. Devletin içine girdiği krizle de sarsılan iktidar, bu kaotik süreçte anayasa referandumuna adeta can simidi olarak sarıldı. Ancak istediğini alamadı. Bu dönemde ise sermaye karına kar katacak olanaklar sağladı. Asgari ücrete sıfır zam, Varlık Fonu ve Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) OHAL'in etkisiyle sermaye lehine yapılan hamlelerdi. Ek olarak piyasaların...

DEVAMINI OKU
Makaleler

Yaratıcılık ve özgürlük serüveni – Kıvanç SÖYLEMEZ

İnsan doğa ile ilişki kurarak üretir. Üretim ve yeniden üretim, insan topluluklarında sadece bireysel değil, aynı zamanda toplumsal bir şekilde gerçekleştiriliyor. Doğa ile madde alışverişi yaparken insan, hem kendisini hem toplumu yeniden üretiyor. İnsan içerisinde bulunduğu topluluğun kültürünü de sürekli yeniden üretiyor. Üretim her zaman insanın içinde bulunduğu koşullar çerçevesinde gerçekleştiriliyor. Bugünkü koşullar ise kapitalist üretim tarzı, sermaye hâkimiyetidir. Sermaye hareketi Sermaye hareketinin içsel dinamiği yayılmacılıktır. Henüz girmediği alanlara girip,...

DEVAMINI OKU
Makaleler

16 Nisan dönemeci ve tarihin “Demokratik Cumhuriyet” çağrısı...

16 Nisan Referandum takvimi, ülkenin içerisinden geçtiği olağanüstü sürece yeni bir parametre eklemiş oldu. Öyle ki, 16 Nisan takvimi, artık ülkenin gidişatı açısından yeni bir başlangıç ivmesini, hareket noktasını ve hatta yeni bir devrimci mayalanma sürecini işaret ediyor. “Kazandığımızı biliyoruz, kaybettiklerini biliyorlar” OHAL koşullarında, devletin tüm imkânları seferber edilerek yürütülen referandum, iktidarın YSK eliyle gerçekleştirdiği bir seçim darbesidir, gayri meşrudur, çalıntıdır ve toplum nezdinde hükümsüzdür. Çalıntı referandumun yüzde 51’e yüzde...

DEVAMINI OKU
Makaleler

Liderlik ufkunu açığa çıkarmak – Pelin KAHİLOĞLU

  16 Nisan öncesinde varolan kaotik ortam ve iç içe geçmiş kriz dinamikleriyle beraber gayrimeşru referandum sonrası meşruiyet krizi de derinleşti. Her türlü hile ve baskıya rağmen "Hayır'ın" enerjisini engelleyemeyen iktidar YSK darbesiyle referandum sonucunu değiştirdi. "Hayır'ına" sahip çıkan binler, günlerce sokaklarda referandum sonuçlarını tanımadığını dilen getiren eylemlilikler yaptı. 8 Mart gece yürüyüşüyle tekrar açığa çıkan, 16 Nisan sonrası "Hayır" eylemlilikleri ve 1 Mayıs ile devam eden toplumsal güçlerin hareket...

DEVAMINI OKU
Makaleler

Doğaya başkanlık darbesi – Kenan DAĞAŞAN

  Başkanlık hızlı başladı. Başkanlık sisteminin bir “tek adam” rejimi olmadığını, onun açık bir sermaye diktatörlüğü olduğunu en iyi anlayanlar doğa savunucuları oldu. Sermaye ve devlet şimdi daha sıkı bir ittifakla saldırıyor. Henüz ortada bir başkan yok. Yeni anayasa da uygulanmıyor. Ama hileli başkanlığın moral gücünü arkasına alan sermaye güçleri, doğaya karşı saldırılarını dört bir yandan hızlandırdılar. Karadeniz’deki Loç Vadisinde daha önce yapımı durdurulan HES’ler yeniden gündeme gelirken, Çanakkale, Mersin,...

DEVAMINI OKU
Makaleler

Referandum ve sosyalistlerin Hayır’ı – Perihan KOCA

Türkiye yeni bir yol ayrımında. 7 Haziran’dan 1 Kasım’a evrilen süreç, faşist bir diktatörlük anayasası oylaması gündemi ile son derece kritik ve hayati bir tarihsel momente sıçrıyor. Politik gündem tümüyle 16 Nisan’da gerçekleşecek olan Başkanlık/Referandum gündemine endekslenmiş durumda. Zira Başkanlık Referandumu basit ya da herhangi bir sandık oylamasından ibaret değil. Kriz derinleşiyor Kaotik ortamın giderek derinleştiği, ekonominin krize doğru hızla ilerlediği, rejimin kendi iç dengelerinin sarsıldığı ve devlet katmanlarındaki çatlamalarda...

DEVAMINI OKU
Makaleler

Referanduma doğru – Oğuzhan Kayserilioğlu

Erdoğan, korumakla yükümlü olduğu anayasayı ve ondan güç alan hukuk sistemini delip geçerek kuralsızlığı normalleştiriyor. O, hukuk yerine çıplak güç ilişkileri üzerinden yol alıyor ve bir biçimde kendi kontrolüne aldığı devlet gücünü kullanıp kendisini dayatarak yarattığı fiili durumlar üzerinden iktidar oluyor. Aslına bakarsak, bu biçimde iktidar oluşun altındaki yapısal diktatörlük (sermayenin egemenliği), kapitalist sistemin içindeki bütün rejimlerin ortaklaştığı bir tutum. Ancak, burjuva demokrasisinin geçerli olduğu ülkelerde sermayenin yapısal egemenliği kendisini...

DEVAMINI OKU
Makaleler

Ne geçmişi unuturuz ne gelecekten vazgeçeriz! – HATİCE GÖZ

“Dünyayı bitimsiz bir kışlaya çeviren güçlülerin intihara varan egoizmine hayır derken, bize evrensel bir anlam katan, tüm o gardiyanlara rağmen bütün sınırlardan daha güçlü olan kardeşlik gücünü onaylayan insan dayanışmasına evet diyoruz. “ Eduardo Galeano Bir çatışma ya da savaş hali dışındaki anları normal karşılamadığımız; bir problem olmadığında bir terslik olduğunu düşündüğümüz ve tüm bu olumsuzlukları kendi rutin yaşamımıza yedirdiğimiz günler gelip geçiyor. Suruç’tan başlayıp 10 Ekim’de rengini iyice belli...

DEVAMINI OKU
Makaleler

Ekonomik kriz seferberliği – Mehmet Fatih TRAŞ

15 Temmuz sonrası ülkeyi giderek daha fazla etkisi altına alan iç siyasetteki yüksek gerilim ve dış politika adımlarındaki büyük savrulmalar ekonomiyi etkilemeye devam ediyor. Bunun yanında 2008 konut piyasası krizi sonrası parasal genişleme tabanlı bir politikadan normalleşme bazlı bir politikaya yönelen Amerikan Merkez Bankası (FED)’nın attığı adımlar, Türkiye’deki ekonomik değişkenleri yeni denge noktalarına itmeye devam ediyor. Dolar/TL kuru kamuoyu tarafından oldukça yakından takip edilen bir ekonomik gösterge. Çünkü kur, tüketilen...

DEVAMINI OKU
Makaleler

Hiçbir derde deva olmayan ‘Başkanlık Sistemi’! – Meral ÇINAR

Yirminci yüzyılın ikinci yarısında hızla küreselleşen dünyada “modern ulus-devlet” yapısı bildiğimiz halinden çözülmeye başlamıştı. Sosyal devlet anlayışının giderek yok olması, neo-liberal politikalar yüzünden artan yoksullaşma, sosyal hakların hızla geriye gitmesi; Müslüman ülkelerde "batılılaşmaya ve modernizme" karşı geliştirilen “Siyasal İslam” düşüncesinin örgütlenmesinin önünü açtı. Cumhuriyet tarihinde Siyasal İslam düşüncesinin Türkiye’de yeniden güç kazandığı dönem Demokrat Parti dönemi olsa da, esas itibariyle 80 darbesi sonrası palazlanmıştır. 12 Eylül’de Türk-İslam sentezli bir darbenin...

DEVAMINI OKU