Şehir hastaneleri, sağlığın gaspıdır – Hatice GÖZ

Neoliberal politikalardan nasibini fazlasıyla alan sağlık hizmeti; AKP/Erdoğan iktidarında bir sektör haline gelmiş ve piyasalaşmış durumda. İç ve dış politikada Erdoğan’ı sıkıştıran kriz dinamikleri arasında ekonomik kriz son zamanlarda öne çıkıyor. Sürekli ahkâm keserek sermayenin karnını doyuramıyor. Bu yüzden özelleştirmelerle sermayeye yeni kaynaklar açıyor.

Şirketin hastanesi

Özelleştirme kapsamında, 2014 yılında Sağlık Bakanlığı, tüm hastaneleri şehrin dışında yer alan “şehir” hastanelerine taşıma kararı aldı.

Sayılamayacak kadar sorunu olan şehir hastanelerinin görünen ilk sorunu uzaklığı. Bu da en çok kadınları olumsuz yönde etkiliyor.

Son dönemde sağlıkta yaşanan muhafazakarlaşma ile kadavralara kıyafet giydirildiğini, hastalara “haremlik selamlık” uygulandığını, kadınların en çok çalıştığı alan olan sağlıkta yaşanan taciz ve tecavüzlerin, erkek egemenliğinin ayyuka çıktığını çokça görmüştük. Şehir hastaneleri uygulaması da, sağlıkta bu dönüşümü besleyen nitelikte…

Sağlık kadınlardan uzakta

Dışarıdan bakıldığında oldukça lüks ve kullanışlı görünen şehir hastanelerine bir de kadınların pencerelerinden bakalım. Gerçi o mesafeden görmek zor olacak ama!

Bütün yaşamlarını ev içerisinde çocuk ya da yaşlı bakımı, yemek ya da temizlik ile geçirmek zorunda bırakılan kadınlar; genelde son raddeye gelmeden hastaneye gitmeyi “tercih etmezler”. Acı çekmekten hoşlandıklarından falan değil tabiî ki. Bu koşturmaca içerisinde erteler dururlar sağlık ihtiyaçlarını.

Erkek egemen iktidar hastaneleri alıp şehrin öbür ucuna taşıdığında bu, daha çok para, daha çok yol ve zaman harcamak anlamına gelmektedir. Özellikle ev emekçisi yoksul kadınlarda üçünden de yok! Var olsa bile kontrolü ellerinde değil.

Şehir hastaneleri projesi ile kadınlar sağlık hizmetinden koparılmaktadır. Bu kadar uzağa kurulan hastaneler, kadınları, sadece ilk aşama tedavisi yapan “Aile Sağlığı Merkezlerine” mahkûm etmektedir. Daha ileri boyutlar gerektiğinde erteleme artacak, kadınlar tedavilerini yarıda kesmek zorunda kalacaklardır.

Keyfî sağlık hizmeti

Kendi tedavilerini sürdürebilmek için kocaya ya da babaya bağımlı kılınan kadınların sağlık hizmetinden yararlanmaları ancak çevrelerindeki erkeklerin işleri bitince ya da keyifleri isteyince mümkün olacaktır.

Kadınlar için sağlık, ancak çok ciddi durumlarda yararlanılabilecek bir hizmete dönüştürülmektedir.

Bugün sağlığı kadınların kullanımından uzaklaştıran erkek egemen iktidar, Orta çağda sağlık bilgisini elinde bulunduran kadınları cadı diye yakıp, bilimi erkeğin tekeline hapsetmişti.

Yaşamdan sağlığa haklarımızın gasp edilmesine artık izin vermeyeceğiz. Yaşamın kaynağıyız. Sağlığımız, insanlığın sağlığıdır. Geleceğin garantisidir.