Toplumsal Özgürlük Partisi Parti Meclisi Toplantısı Sonuç Metni 

AKP/MHP iktidarının hamlelerini hızlandırdığı ama halkın da çok yönlü direnişlerini filizlendirdiği bir ortamda, olağan parti meclisi toplantımız 30 Eylül – 1 Ekim 2023 tarihlerinde gerçekleştirilmiştir. 

İktidarın faşizmi inşa hamlelerini önemli oranda gerçekleştirdiği ama halkın çoğunluğunun reddetmesi nedeniyle yerleşip kalıcılaşmadığı bir zeminde ve zamanda partimiz devrimci görevleri ve sorumluluğu yerine getirme konusunda iradesini ortaya koymaya devam etmekte ve bu konuda ısrarcı olduğunu bir kez daha ifade etmektedir. 

Kapitalizm Tek Seçenek Sunuyor: Ölüm 

Tarihte hiçbir üretici biçimin ulaşamadığı yaygınlığa ve derinlere ulaşarak canlı yaşamın her bir hücresine giren kapitalizm, krizinin getirdiği felaketleri engellemek bir yana daha da büyütüyor. Tedarik zincirlerinden finansal alana kadar sermayenin elinin değdiği her yerde kriz var. Bu krizler halihazırda var olan işsizliğin, yoksulluğun ve açlığın artmasına ve dünya nüfusunun ezici çoğunluğunun bunları yaşamasına neden oluyor. Kapitalizmin insanlara sağlıklı yaşam koşulları sunacağı bir olasılık artık yok. 

Kapitalizmin krizi sadece insanlara kötü yaşam koşulları sunmakla kalmıyor, yaşamı da ortadan kaldırmaya niyetlendiğini gösteriyor. Ortaya çıktığı yüzyıllardan itibaren savaşın şiddetinin ve ölümcüllüğünün artmasına neden olan kapitalizm, küresel hegemonya mücadelesinin büyümesini sağlayarak canlı yaşamın yok oluşunu hazırlıyor. Yüzyılımızın başından itibaren yerel ve bölgesel düzeylerde kendisini gösteren savaşlar, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından küresel düzeye sıçradı. Küresel güçler arasındaki açık paylaşım savaşının ise kapitalizmin krizinin derinleşmesiyle doğru orantılı olarak şiddetinin giderek artırıyor olması kapitalizmin insanlara tek şey sunduğunu gösteriyor: Ölüm. 

Kapitalizmin ölüm seçeneği sadece insanlar için değil, bütün canlı yaşam için de geçerli. Ekolojik yaşamı çıkarları için hunharca talan etmekten çekinmeyen sermaye, şimdi de okyanusların derinlerindeki “değerli” madenler ile Kuzey kutbundaki buzların erimesiyle oluşacak yeni rotalara gözünü dikmiş durumda. Bu iki hedef kapitalizmin sadece insanları değil bütün canlıları ölüme sürüklemek istediğinin açık bir kanıtı.  

İktidar Saldırıyor, Halk Direniyor 

Kapitalizmin ölümcüllüğünü şiar edinen AKP/MHP iktidarı da hamlelerini tekrar hızlandırıyor. Düzen içi muhalefetin de desteğiyle şaibeli seçim sonuçlarını iktidarının azalan meşruiyetini tahkim etmek için kullanan AKP/MHP koalisyonu, işçilere, kadınlara, LGBTİ+lara, Kürtlere, Alevilere, ormanlara ve halkın yaşam alanlarına saldırıyor. Bir taraftan krizin bedelinin kendilerine ödetilmesine karşı çıkarak grev ve direnişe başlayan işçilere kolluk kuvvetleri saldırırken, diğer taraftan kadınları katleden erkekler birer birer tahliye ediliyorlar. Bir taraftan Kürt halkına yönelik gözaltı saldırıları gerçekleştirilirken, diğer taraftan Sivas Katliamı davasına zamanaşımı karar verilerek Aleviler katliamı gözdağı veriliyor. Bir yandan Akbelen başta olmak üzere sermayenin çıkarı için ormanlar katledilirken diğer yandan Dikmece’de halkın yaşam alanları işgal ediliyor. 

Fakat bunlar hiçbiri toplumsal güçlerin bırakalım boyun eğmesini, tam tersine direncini daha artırıyor. Nitekim iktidarın bunca saldırıyla yetinmeyip Gezi Davası’nda verdirttiği karar hem Gezi’den hem de halktan duyulan korkunun büyüklüğünü gösteriyor. Bu bağlamda seçilmiş Hatay Milletvekili Can Atalay nezdinde tüm Gezi tutsakları için Erkan Baş’ın gerçekleştirdiği yürüyüşü iktidarın kurmaya çalıştığı ablukanın kırılması açısından önemli bir hareket olarak görüyor ve bir kez daha desteklediğimizi bildiriyoruz. 

Partimiz halkın gösterdiği mücadelenin kendisine yüklediği sorumluluğu ve görevin bilincinde olarak yaşamın her alanında mücadeleyi yükseltmeyi ve örgütlemeyi varlık nedeni olarak görmektedir. TÖP Parti Meclisi olarak da aldığımız kararlar ile halkın örgütlü gücünü büyüterek demokratik bir cumhuriyeti inşa etmekte kararlı olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz. 

Ve bu kararlılığımızı ortaya koymak, devrimci sorumluluğumuzu yerine getirerek işçilerin, emekçilerin, kadınların, halkların, inançların, gençliğin, ekolojistlerin, LGBTİ+’ların örgütlü gücü olma görevini gerçekleştirmek için önümüzdeki Aralık ayında “Sosyalizm ve Demokratik Cumhuriyet İçin Bir Adım İleri” şiarıyla konferansımızı düzenleyeceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz.